GEL






Olur da olamazsam buralarda
Yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum,
Uyumak..
Yüzyıllarca uyumak..
İlla isim konulacaksa 
Ben masal değil hayat demekten yanayım
Bu yolları yan yana yürümekten yanayım..
Erguvanlar açmaya başladı,
Mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri,
kokuna bi isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim.
Geldiğinde bir masada kahvemizi yudumlayıp,
heyecanla dedikodu yapacağız
sana kaçırmadan anlatmam gereken aylar biriktirdim..
Biraz sessizlik olacak sonra
Sen hüzünlü gözlerini uzaklara salacaksın.
Cümlelerim topallayacak,ağır aksak kelimelerle soracağım;
Nasılsın?
Nasılsın derken bile iyi olmana dualar ediyor olacağım..
Hiçbir sözümüz umutsuzluk taşımayacak, inanacağız, inandıracağız,
yaşadığımız cehennemin cennete dönüşeceğine.
Herkesin unuttuğu küçük bir çocuğa gülümseyerek,
İnsanların koşarak geçerken farketmediği selpakçı amcanın gülüşüne karşılık vererek..
Ve bırakarak bu dünyanın tüm kandırmacalarını kendimize insanca bir yol çizeceğiz!
Gelmek isteyen ardımıza düşecek..
Gel!
Orda mutlu olduğunu biliyorum ama inan bencilce değil bu isteğim.
Birgün hiç gelmemeye karar vererek gidersen,bavulumu hazırladım geçmişi koymadım içine,adı ‘ geçmiş’ olacak gelecekleri beraber yaşayalım diye!
Gitme!
Seni şah damarıma sakladım,adım atarsan yırtılır derim,kanar dizlerim. Ölürüm.
Birdaha ayrılığı kaldıramam,yüküm ağır!
Susma!
Kelimelerin senin ayak izlerin.
Nereye gittiğini bulamazsa ölür benim ellerim! …

Mohsen Namjo



Bazen, her şeyi akışına bırakmak gerekir. Su akıp yolunu bulsun diye..
Bazen, ağlamak gerekir. Güçsüzlük sananlara inat, rahatlamak için..
Bazen, kimseyi dinlemeyip içinden geleni yapmak gerekir. Mutlu olmak için..
Bazen, susman gerekir. Büyüklüğün sen de kaldığını anlamaları için..
Bazen, görmezden gelmen gerekir. Sonradan olanları görmek için..
Bazen, sana değer vermeyenlerin hayatından çekip gitmen gerekir. 

Tek başına da mutlu olabileceğini herkese kanıtlamak için..
Ve bazen, yokluğunda seni özleyen birilerinin olduğunu bilmen gerekir. 

Çıkarsız, hesapsız, her ne olursan ol seni ''sen'' olduğun için seven birilerinin olduğunu hissetmen için..












Hint mitolojisi kadının yaradılışını şöyle anlatır;

Tanrı yaprağın hafifliğini
Ceylanın bakışını
Güneş ışığının kıvancını
Sisin gözyaşını aldı;
Rüzgarın kararsızlığını
Tavşanın ürkekliğini buna ekledi;
olanların üzerine,
Kıymetli taşların sertliğini
Balın tadını
Kaplanın yırtıcılığını
Kışın soğuğunu
Saksağanın gevezeliğini
Kumrunun sevgisini kattı.
Bütün bunları karıştırdı, eritti ve kadını yarattı..