http://efecer.blogspot.com



Resim yazısı ekle











BEN, 'BEN' OLMAYI SEÇTİM....!!! Susmayı öğrendim çok konuşanlardan..­ Alçak gönüllü olmanın erdemini tattım çok bilmişlere inat.. Gerçekten bilenlerin az konuştuğuna şahit oldum sessizce.. Her yaşananın sadece bir deneyim olduğunu kavradım.. Değmeyenlere çok anlam yüklemenin ruhuma verdiği zararı keşvettim.. Kendim olmayı seçtim, başkalarından alınmış parçalardan oluşmayı değil.. Kendi hayatlarını yönetemeyenleri­n diğer hayatlara müdahelelerine güldüm sadece.. Kokuşmuş zihniyetlerin, yalan gülümsemelerin içinde yer almaktansa uzaktan onlara seyirci kalıp İNSANLIĞIMI korumayı öğrendim.. Varlığımı hakedenleri hayatıma dahil etmeyi, haketmeyenlere 'HOŞÇAKAL' demeyi,, Bu uzuunn yolda 'YaLnıZ' yürümeyi öğrendim...!

-sessiz çığlıklar-



..
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken,
sevmek için çok geç....
        ( Ahmet Hamdi Tanpınar)

       Sanki nefes almayı unutsam bir şeyler yoluna girecekmiş gibi hissediyorum bazen..
Ama sonra düşünüyorum, ölsem sevemem, ölsem acı çekmek anlamını yitirir. Ölsem sen başkasını severken ağlayamamda hem.. Anlamsızlaşır her şey..

       Ellerimi açsam, yağmur tanesi yerine avuç içime dolacak o kadar yalan var ki hepsi sırada bekliyor hayatımı alt üst etmek için. Sanki her şey yolundaymış gibi, sanki biraz..

(Sessiz Çığlıklar'dan alıntı)



Merhametsiz kış sabahlarından önce herkesin, ayaklarını ısıtmak için birine ihtiyacı vardır. 
Kış aslında iki kişilik bir mevsimdir. 
Uyku kokan yorganlar, birbirine karışan rüyalar, sayıklamalarla uyandırdığın biri ve onun gecenin ortasında gülen yüzü… 
Bu, sokulmanın mevsimi. Eskiden pazarlarda satılan civcivler gibi, kemikler, eklemler birbirine geçmeli. 
Kış: bir insanın başka bir insan için yapıldığının delili!
Ece Temelkuran


     "Her şeye rağmen  yeniden başlamak istiyorum bazen hayata...Kaldığım noktada bırakıp kırgınlıkları,yaşanmış ve yaşanamamışları...Başa dönmek  ne iyi olurdu.Ama korkuyorum.
       Yeniden sever miydin beni...Önce ki gibi ,eskisi gibi,ilk gün ki gibi...Hayır hayır ! Yüreğimin en derinlerinde herkeslerden sakladığım,kendime bile anlatamadığım hatta bazen adlandıramadığım o sinsi ihanetin olmasın bu kez ne olur.Ne ruhum ,ne bedenim taşıyamaz ,yüreğim kaldıramaz eski sancıları...
       Keşke sana verdiğim şansı,unutmak için beynim de yüreğime verebilseydi....Belki her şey çok daha güzel olurdu..Ama belkiler o kadar  bitirdi ,keşkeler öyle çok yordu ki beni korkuyorum,çok yoruluyorum.
      Bitsin istiyorum beynimi  kemiren bu düşünceler.Yeniden mutlu , umutlu olmak istiyorum.Yine benim ol ne olur.Unuttur bana ukdelerimi,geri ver hayâllerimi.Geri istiyorum seni,ellerini ve o  huzur dolu yüreğini...." 

( 01,03,2013)



















   " Evet bazen acıyorum kendime. Yaslanıp yürüdüğüm doğrularımla, yanlış omuzlara baş koymuşum meğer. Ben verdikçe isteyen, ve hep “fedakarlık gerek” diye sineye çektiğim insanlarla kesişti yollarım. Hani yüreğimde taşıdıklarım ağır gelmedi de bana, yorulduğumda umutlarımı tazeleyecek bir yüreği karşımda bulamadığımda tükendim. Evet bazen acıyorum kendime, ruhumdaki bu kanayan yaraları dindiremiyorum, ve aynaya bakınca, yüzümdeki “DEĞDİ Mİ ? “ diyen o acı tebessümü bir türlü içime sindiremiyorum.  "



   " Sadece bir  nefeslik ömrüm olsun sende,Sadece bir hasretlik yerim olsun yüreğinde…”Her aşk küllendi… Yürek dillendi… Rüyalara daldı gönül, sevdalara kapattı gözlerini… Zamansızlıkların içinde sana ısmarladı yarınlarını… Sustukça yaşadı, kendini sana adadı yürek…Adıma anlam katan gülüşlerimi ellerinde büyüttü umutlarım…Şimdi gel sen de hadi, yüreğimi güldür…Asi ve keskin gülüşlerim olsun adımın anlamı…Her şey geçsin bir hüzün kalsın gözlerimde… Çiçek kokulu bir aşk burnumun direğinde, bir de yapraklarını öptüğüm yeni doğmuş bir bebek tohumu düşlerimde…Bir nefes bildim seni sevdaların gönlünde… Doyulmayan bir hasretsin yüreğimin dibinde…Dedim ya; “Her aşk küllendi işte, yürek dillendi. Rüyalara dalan gönül, sevdalara kapattı gözlerini.”Şimdi ninniler söylüyor o yürek kendini avutmak için… Daha da yaşlanıyor gece…Ve ben yaşıyorum… Ölüyorum yaşadıkça.. " (netten alıntıdır)
geri dönüşü olmayan bir yolun ,dönüş yolundayım şu sıralar..geride bıraktım sandıklarım meğer hep yanımdaymış.ne acı dimi...avuçlarımda sadece kocaman bir kalp ağrısı ve çocuk dizlerimin yarasından beter bir sancı var...ve ben nihayete varmak üzereyim...14/05/2012




   
     Nedensiz bir sancı olur bazen yürek cehennemimde.  Sebebi yok ,sonu yok,adı hiç yok.Ara sıra     en  koyusundan bir acı demlerim adını koyamadığım  bu sancılara  ve  anılar  eşlik  eder  kırmızı yağmurlara.
     Kâh umutlanırım kâh kederlenirim.Hatta bazen tazelenir düşlerim.Sevdam daha bir tutkulu,yaram daha bir kanar sanki.O an söylediğim bütün yalanlar düşer hayat denen merdivenlerden...Ve ben tekrar tekrar sararım çocuk yaralarımı...(05.03.2013)